![]()
Recep ALAGÖZ
BORÇLU MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ HALİNDE MİRASIN KABUL EDİLMESİYLE 6183 S. K. GÖRE MİRASÇILARIN SORUMLULUĞU
11/05/2020 Recep ALAGÖZ GELİR UZMANI
Borçlu mükelleflerin ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında yapılacak takibat işlemleri ile mirasın reddedilmiş olunması durumunda yapılacak takibat işlemlerin ayrı ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Bu yazımızda mirasın kabul edilmesi halinde yapılacak işlemlerden bahsedeceğiz. Konuya girmeden önce aşağıdaki tanımları hatırlatmak faydalı olacaktır. Tereke yani miras miras bırakanın ölümü sonucunda mirasçılarına geçen, miras bırakanın şahsına bağlı olmayan özel hukuk ilişkilerine denmektedir. Mirasçı, miras bırakanın ölümü üzerine, terekenin bir bütün halinde geçtiği kişi veya kişilerdir. Muris yani miras bırakan, kendisine ait özel hukuk ilişkilerinin akıbetinin düzenlendiği kişiyi ifade eder. 1. MİRASIN KABUL EDİLMESİ HALİNDE YAPILACAK İŞLEMLER 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu A Seri, 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nin “IIIBorçlunun Ölümü ve Ölüm Halinde Takibin Geri Bırakılması” başlıklı bölümünde konuya ilişkin olarak; “6183 Sayılı Kanunun 7’nci maddesinde; borçlunun ölümü halinde mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik edileceği ve borçlunun ölümünden önce başlanılmış olan işlemlere devam edileceği açıklanmıştır. Borçlunun ölümünden önce 6183 Sayılı Kanun çerçevesinde başlatılmış takip işlemlerinin tereke üzerinde devam ettirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, Kanunun 50’nci maddesi gereğince tereke hakkındaki takip işlemleri ölüm günü dâhil 3 gün süre ile durdurulacak, 3’üncü günün bitiminden itibaren takip işlemlerine devam edilecektir. Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren hallerde ise takip işlemleri durdurulacak, terekenin tasfiyesini yürüten kuruma takibi gereken kamu alacakları bildirilecektir. Ayrıca mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında 6183 Sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. 6183 Sayılı Kanunun 50’nci maddesi uyarınca, mirasçılar, mirası kabul veya reddetmemişlerse bu hususta 4721 sayılı Medeni Kanunda belirlenmiş süreler geçinceye kadar haklarındaki takip durdurulacaktır. Peki, söz konusu kanunda bu konu hakkında belirlenen süre ne kadar ona bakalım. 4721 sayılı Medeni Kanunun 606’ncı maddesinde; mirasın 3 ay içerisinde ret olunabileceği hükme bağlanmış olup, Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. Denilmektedir. Bu süre içerisinde mirasın kabul edildiğine ilişkin bir bilgi edinilmeden mirasçılar hakkında takip yapılmasına imkân bulunmamaktadır. Ancak 4721 sayılı Kanunun 610’uncu maddesi uyarınca, mirası ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetiminde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemeyeceğinden, mirası ret hakkından mahrum olan bu mirasçılar hakkında mirası ret süresi beklenilmeden takip işlemlerine devam edilmesi gerekmektedir. Mirasçıların sorumluluğu; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 12’nci ve 4721 sayılı Kanunun 681’inci maddesinde düzenlenmiştir. 213 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde, “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu sebeple, ölen amme borçlusundan aranılan amme alacaklarının 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar olması halinde mirasçılar hakkında yapılacak takiplerde mirasçıların sorumlu oldukları tutarların 213 sayılı Kanunun anılan maddesi uyarınca tespit edilmesi gerekmektedir. 4721 sayılı Kanunun 641 ve 681’inci maddelerinde ise; mirasçıların tereke borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Ancak, bu sorumluluk mirasın paylaştırılmasından itibaren geçecek 5 yıllık sürede geçerli olup, bu sürenin bitiminden sonra mirasçılar miras hisseleri oranında miras bırakanın borçlarından sorumlu olacaklardır. Miras bırakandan aranılan amme alacaklarının 213 sayılı Kanun kapsamında olmayan alacaklardan olması halinde mirasçılar hakkında yapılacak takipte 4721 sayılı Kanunun hükümleri esas alınacaktır. Buna göre, mirasçılar müteselsil sorumluluğun sona erdiği tarihe kadar borcun tamamından müteselsilen, bu tarihten itibaren ise miras hisseleri oranında sorumlu tutularak takip edilecektir. ‘’açıklamalarına yer verilmiştir. Buna göre vergi dairesince veraset ilamı ile varislerin hisse oranlarının tespit edilmesi ve bu tespitten sonra mirasçıların her birine hisseleri oranında ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerekmektedir. 2. DİĞER HUSUSLAR Ölüm halinde mükellefe ait ödenmemiş idari para cezalarının terkin edilip edilmeyeceği hususu ile ilgili olarak; Anayasası’nın 38 inci maddesinin yedinci fıkrasında “Ceza sorumluluğu şahsidir” denilmektedir. Anayasanın bu hükmüyle şahısların işledikleri idari veya adli suçlara istinaden gerek adli gerekse idari merciler tarafından verilen cezaların yalnızca o kişiye yönelik infaz edilmesi gerektiği hüküm altına alınmaktadır. Bu nedenle, idari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlara bakılarak, bu kanunda cezaya muhatap olan kişilerin ölümü halinde idari para cezalarının mirası reddetmemiş mirasçılarından takip edilip edilmeyeceği yönünde ayrıca bir hüküm bulunmaması koşuluyla, Anayasa’nın 38 inci maddesinde yer verilen “Cezaların Şahsiliği” ilkesi gereğince, bu idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi icap etmektedir. Diğer taraftan tüzel kişilere yönelik olarak verilen adli veya idari para cezalarının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememiş olması nedeniyle, 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre sorumlu tutulan ortaklar ve/veya kanuni temsilcilerin ölümü halinde, cezaya tüzel kişiliğin muhatap olması nedeniyle, mirası reddetmemiş mirasçılardan bu alacakların takibine devam edilecektir. KAYNAKÇA 1. Anayasa 2. 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 3. 4721 Türk Medeni Kanunu 4. 213 Vergi Usul Kanunu 5. 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliği |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |